Vallahi kimse yok!

CargoTech’in ilk ayları. Modemler 56k dial-up modemler. Her bölge kendi bilgilerini giriyor ve benim DOS ortamında yazdığım programla bilgilerini merkeze aktarıyorlar. Herkesin bildiği gibi, işler planladığınız gibi gitmez. Düşünemediğiniz hatalar çıkar daima. Program bir hata verir. Bu hata genellikle İngilizce bir hatadır. Operatör size hatayı okumaya çalışır telefonda ama ya o anlatamaz derdini, ya da siz anlayamazsınız.

O zamanlar CarbonCopy diye bir program var. Uzakten erişim programı. Bugünkü gençlere TeamViewer desem, “Hah anladım” derler.

Hata olduğunda ben CarbonCopy hazırla diyorum. Sonra Dial-up modemle bağlanıyorum. Karşı bilgisayarda aynı hatayı tekrar oluşturuyorum, hatayı anlıyorum. Çözümü buluyor ve uyguluyorum. Ama her zaman uzaktan çözülemiyor sorun. CarbonCopy nin bir de chat ekranı var. Karşıdaki operatöre, “şunu yap, bunu yap, sorun çözülmezse beni tekrar ara” diyorsunuz, genellikle çözülüyor sorun. Çözülmediği zaman o bölgeye gitmişliğim de çoktur.

Bursa bölgede böyle bir problem oldu bir gün.

Bağlandım, uğraştım ama çözemedim problemi. Novell server ın kapatılıp açılması lazım. (Novell network hatırlayanlara selam olsun. 😊)

Chat ekranına geçtim, “Orada kimse var mı?” diye yazdım. Bir süre bekledim…

Beklediğim şey, “Buyurun Fatih Bey, ben Orhan” gibi bir yazının ekranda belirmesi. Ben de yazacağım ki, “Şunu yap, bunu yap”.

Ekranda bir yazı oluşmaya başladı yavaş yavaş.

“k..i..m..s..e….y..o..k”

Sandalyeden düştüm gülmekten.

Sonra anladık ki, operatör oda temizlenirken dışarı çıkmış ama odayı temizleyen arkadaşımız kendi kendine çalışan bilgisayarı seyrediyormuş. Bilgisayar kendisine bir soru sorunca, cevap vermesi gerektiğini düşünmüş. Yetkili operatörün bilgisayar başında olmadığını anlatmaya çalışmış bilgisayara.

CargoTech insan kaynağı açısından çok şanslı bir şirketti. Her çalışanımız daima işin bir ucundan tuttu, bazen yanlış tuttu, bazen tam tutması gerektiği yerden tuttu ama hiçbir çalışanımız şirketini kötü rüzgârlara terk etmedi.

Biz de onlar gibi davranmaya çalıştık onlara. Bazen becerebildik, bazen beceremedik.

2 Replies to “Vallahi kimse yok!”

  1. Bu hikayeyi hala dost meclislerinde anlatırım gülerek :))) Okurken bir daha güldüm :)))

  2. Bazen yanlış insanların söylemleriyle, güzel insanların da harcandığı oldu malesefff‍♀️

Nalan Ayaoku için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir